Günümüzün ‘Cool’ Ergenleri Ya Hep Ergen Kalırsa?

Özgüvenli Çocuklar Yetiştirelim Derken, Narsistlik/Depresif Bir Nesil Mi Oluşturduk?
3 Haziran 2017
Etiketler: ,
Kategoriler: Popüler Makalelerimiz

Dr. Olcay Güner, Klinik Psikolog

‘Hiç bir şeyi takmıyorum’ edalı rahat tavırlar,  ‘ezik’likten uzak güvenli tutumlar, güzel vücutlar için uğraş vermek, hafif alaycı ve iğneleyici espri anlayışı, para kazanma hedefine odaklanma, şık ve hoş görünmek için çaba sarf etme, hafif cinsellik kokan poz ve duruşlar… İşte günümüzün adeta fotokopi makinesi ile üretilmiş ergenleri. İçlerinde dışlanmayı göze alarak ‘farklı’ olanlar da var. Ama birçoğu benzer özellikler taşıyor. Arkadaş övgüsü alabilmek için can atıyorlar. Kıyafette, müzikte, sporda, oyunlarda kabul gören menüyü kullanmak durumundalar. Küçük sapmalara izin var tabi ki, hatta bu sizi müthiş ‘cool’ da kılabilir. Şayet ölçüyü kaçırmazsanız.

Kendilerini en çok sorguladıkları ve gelişmeye çalıştıkları bu geçiş döneminde, savunmasız gençlerin bu rahat, güçlü ve hoş görüntüye sığınmaları son derece normal karşılanabilir. Fakat ergenlik uzarsa işin tadı kaçar mı? Koca bir yetişkin olduğu halde halen kendini bulma keşif ve denemeleri içinde yalpalayan pek çok kişi yok mu? Arayışlar bocalamalara dönüşmüyor mu? 37 yaşında halen kırmızı spor arabasını hangi modelle değiştirdiğinde daha da havalı görüneceğini düşünen, kot pantolonunun düşük belinden boxerını gösteren, vücut geliştirme merkezlerinden çıkmayan, saçlarını uzatıp küpe takan, ipodsuz dışarı çıkmayan ve halen aradığını bulamamış, sürekli iş ve eş değiştiren veya iş yeri kapatıp açan gelişmiş ergenler yakın çevremizde dolaşıyor. Şöyle bir etrafınıza bakın, onları hemen fark edeceksiniz. Bu kişiler için ergen tarzından ve değerlerinden vazgeçmek hiç kolay değildir. Yardıma ihtiyaçları olduğunu ancak depresyona girmeye başladıklarında kabul etmeye başlarlar. Çevrelerindeki akranları iş ve aile hayatında belli bir hedefi tutturmuş ve ilerlemekte iken kendilerinde yolunda gitmeyen şeyler olduğunun geç de olsa farkına varabilirler. İnsanlar, ilişkiler, hedefler, beceriler konusunda profesyonel yardıma ihtiyaçları vardır.

Peki, çocuklarımızın ergenlik döneminde takılıp kalmamaları ve hayatlarına yetişkin ergenler olarak devam etmemeleri için ne gibi önlemler alabiliriz?

  • Her şeyden önce onların güçlü ve zayıf yönlerini uzmanlar yardımı ile belirleyerek doğru hedeflere odaklanmalarına yardım etmeliyiz.
  • Ders başarısı önemlidir. Ama her şey demek değildir. Ders başarısı düşük olan gençler de ‘bir şey olmak’ için doğmuştur. Onların gizli yetileri okulda sergilenmiyor olabilir. Önemli olan yetenek alanlarını doğru tespit etmektir. Okul sistemleri bunu sizin için yapamayabilir. Bir ebeveynin belki de en önemli görevlerinden biri, eleştirmek yerine çocuğunun hangi alanda yetenekli olduğunu keşfetmektir.
  • Onları sürekli eleştirerek karşıt kutuplar haline gelmemeliyiz. Fikirlerimiz farklı olabilir ancak yeri geldiğinde yanımıza yanaşıp, bizden yardım isteyebilecekleri kadar yakınlarında durmalıyız.
  • Aşırı yakınlık ve takipten vazgeçmeli, onlara güvenmeliyiz. En iyi yol, fikrimizi söyleyip kararı onlara bırakmak ve yanlarında durmaktır.
  • Ancak bedenine, sağlığına ve diğer insanlara zarar verecek tutumları karşısında daha ciddi tedbirler alabiliriz.
  • Yeterince uzağında olup, istediğinde yakınlaşabileceği ebeveynlere sahip olmak ergeni rahatlatacak ve güvende hissettirecektir.
  • Maddi taleplerine aile bütçenizin el verdiği bir sınır koymanız ve ergene bu sınırı tanımlamanız maddiyat kavgalarınızı azaltacaktır. Arkadaş ortamına ayak uydurmasını sağlayabilecek, aşırıya kaçmayan ama çok da sınırlı olmayan bir miktar belirlemek en doğrusu olacaktır.

Sonuç olarak ergenliği yaşamasına izin vermek ama ilerlediği yönün farkına varmasını ve başarılı olabileceği hedefler koymasını sağlamak, gencin bir süre sonra bu dönemden çıkarak yetişkinliğe adım atmasını kolaylaştıracaktır. Tabi ki söz konusu gencin ergenlik döneminden çıkmış ebeveynleri var ise!

Arkabahçe Psikolojik Gelişim, Eğitim ve Danışmanlık