Çocuğa Ölüm Kavramı Nasıl Açıklanmalı?

Çocuğa Ölüm Kavramı Nasıl Açıklanmalı?
27 Mayıs 2017
Etiketler: ,
Kategoriler: Popüler Makalelerimiz

Nur Dinçer Genç, Psikolog

Ölüm yetişkinlerin dünyasında dahi konuşulmaktan en çok kaçınılan konuyken bir çocuğa nasıl anlatılmalı? 5 yaşa dek olan çocuklar ölüm kelimesini zaman zaman çevrelerinde duysalar da tam olarak kavramaları mümkün değildir. Ancak yine de ölmek ne demek, ölünce ne oluyor gibi sorularla ölüm kavramını anlamaya çalışırlar. Bu sorular birçok anne babayı zorlamakta, nasıl ve ne kadar cevap vereceklerini tam olarak bilememektedirler.

Çocuğa ölüm kavramını açıklamadan önce, karşımızdaki çocuk…

  • “Ölüm” kavramını anlayabilecek yaşta mı?
  • Gelişimsel düzeyi nedir?
  • Entelektüel düzeyi nedir?
  • Sosyal çevresi ve yaşam deneyimleri nedir?
  • Nelere izin vermeliyiz?

HER ŞEYDEN ÖNCE ÇOCUĞA MUTLAKA ÖLÜM

  • Yaşamın sonudur,

Öldüğün zaman her şey biter, artık nefes almazsın, konuşmazsın vs. gibi bilgiler söylenmelidir.

  • Geridönülmezliktir,

Ölen kişi gider ve bir daha geri gelmez.

  • Kaçınılmazdır,

Her canlı mutlaka ölür.

‘Dünyada her yerde tüm canlılar bir gün mutlaka ölürler’ anlatılmalıdır.

Çocuklar herhangi bir konuyu öğrenmek ve anlamlandırabilmek için mutlaka tekrar tekrar işlemeye ihtiyaç duyarlar. Ölüm ile ilgili oyunlar oynamak isteyecek, sık sık ölümle ilgili sorular soracaktır. Sorularına gerçekçi cevaplar vermek, geçiştirmemek gerekir. Bunları doğal karşılamak ve çocuğa sabırla yaklaşmak, çocuğun konuyu işlemesine izin vermek gereklidir.

ÖLDÜKTEN SONRA NE OLUR?

Her ailenin yaşam tarzı ve inançları farklıdır. Herkesi yaşadığı olumsuz olaylardan sonra rahatlatan yollar da farklıdır. Sizin inançlarınız ne ise çocuğunuza o yolla anlatabilirsiniz. Çocuğa ‘Öldükten sonra tam olarak ne olduğunu bilmiyorum çünkü hiç kimse ölüp geri gelmemiştir, ancak ben şuna inanıyorum…’ diyerek açıklama yapabilirsiniz.

HANGİ YAŞTA ÖLÜM KAVRAMI NASIL ANLAŞILIR?

  • 5-6 yaşında “ölüm” kavramını çocuklar anlamaya başlar ama geridönülmezliği anlamayabilir.
  • 6-7 yaştan itibaren evrensellik ve kaçınılmazlığı anlamaya başlar.
  • 7-10 yaşında ölümü tam olarak anlar.
  • 10-12 yaşlarından itibaren ergenlik dönemi ile birlikte ölüme felsefi bir ilgi vardır. Bu bazen tehlikeli olabilir. Çocuğun yaşantısında onu mutsuz eden, acı veren olaylar varsa örneğin anne baba kaybı, anne baba ayrılığı gibi çocuk daha mutlu olabileceğini düşündüğü “öteki dünyaya” gitmeyi düşünebilir.

KAYBI OLAN ÇOCUĞA NE, NASIL SÖYLENMELİ?

  • Gerçekler mümkün olduğunca en kısa zamanda söylenmeli. Bazen aileden yakın birinin kaybı olduğunda çocuk üzülmesin diye hasta, hastanede, bir süre eve gelmeyecek ya da yolculuğa çıktı gibi açıklamalar yapılır. Aslında çocuğun gerçeği bir an önce öğrenmesi ve tüm aile fertleri ile doğal olarak yas sürecini yaşaması gerekir. Aksi takdirde çocuk ortamda bir olağan dışılık olduğunu algılayacak ve tam olarak anlamlandıramadığı için kafası karışacaktır.
  • “Gitti demeyin, öldü deyin. Gitti açıklaması çocuklar için kafa karıştırıcıdır. Çünkü giden kişi bir gün dönebilir, beklenir, oysa ölen kişi dönmez.
  • Bazen örneğin deden öldü ama gökyüzünde seni izliyor gibi açıklamalar yapılır, çocuklar bunun gibi soyut açıklamaları anlamlandıramayacakları için gerçekten dedesinin onu gece gündüz izlediğini düşünebilir. Bu gibi açıklamalar bazen çocuklarda korku sorunlarına yol açabilir.
  • Çocuğun önünde duygularınızı gösterin. Bazı aileler çocuğu üzmemek için yanında ağlamama gibi davranışlar gösterirler. Oysa çocuk yetişkinleri model alır. Ağlamak doğaldır ve aşırı kaçmadan yapıldığında üzüntünün dışa vurulması ve yaşanmasıdır. Böylece çocuk da duygularını ifade etmenin doğru yolunu sizi izleyerek öğretir.
  • Soru sorması için çocuğu cesaretlendirin. Çocuğun 4-5 yaşından itibaren ölümü sorması doğaldır eğer sormuyorsa onu cesaretlendirin, içinde ölüm geçen bir hikaye ya da masalı okumak, anlatmak soru sorması için onu yüreklendirir.
  • “Ben de mi öleceğim?” gibi gelecekle ilgili sorulara doğru cevaplar verin.
  • Çocuğun acısına duyarlı olun. Sarılın, öpün, anlayan gözlerle bakın.
  • Cenaze ve gömülme törenlerine katılabilir. Şayet çocuk ailesinden birini kaybetti ise cenazeye katılıp katılmayacağı, mezarlığa gidip gitmeyeceğine yaş ve gelişim düzeyine göre karar verilmelidir. 6 yaşından küçük çocukların cenazelere katılması doğru olmayabilir. Cenaze törenine gitmek istemiyor ise zorla götürülmemelidir.
  • Uç kararlarınızı çocukların önünde söylemeyin. O da uç kararlar verebilir. Örneğin eşini kaybeden bir anne artık onsuz nasıl yaşarım, yaşamak istemiyorum gibi üzüntüyle açıklamalar yaparsa çocuk bunları ciddiye alabilir ve olumsuz etkilenebilir.
  • Çocuğa bir yakınının öldüğünü kim söyleyecek? Duygusal olarak en yakın olan kişi. Hayatında ilk kez gördüğü bir psikolog ya da doktor değil, çok az tanıdığı ya da güvenmediği bir kişi de değil.
  • Şayet çocuk deprem, trafik kazası, yangın gibi büyük bir olay sonucu ailesini kaybetti ise travma bölgesinden uzaklaştırılmamalı, daha önce yaşadığı yere bir daha hiç dönmeyenler daha fazla etkilenir. Ama tüm yakınlarını kaybedenler akrabalarının bulunduğu başka şehirlere ya da yerlere gidebilir.
  • Yaşanan olayla ilgili bilgi verin, bilgi edinmek çoğu insanın kendini daha iyi hissetmesini sağlar. Örneğin, yaşanan olay depremse deprem ile ilgili bilgilendirme yapılmalıdır.
  • Çocuğunuzla daha fazla zaman geçirin.
  • Fiziksel temas kurun; sarılın, öpün, saçını okşayın.
  • Gerginliklerini azaltmak için oyun imkânları tanıyın.
  • Resim yaparak gerginliklerinden kurtulmaları için yönlendirin.
  • Daha büyük çocuklarla ayrıntılı konuşun. Duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri için onları destekleyin, yüreklendirin.
  • Sorularını anlayabilecekleri şekilde cevaplamaya çalışın.
  • Onları sevdiğinizden, desteklediğinizden ve onları hep koruyacağınızdan emin olmalarını sağlayın.

KAYBI OLAN ÇOCUKLARDA…

  • Korku ve kaygı;
  • Parmak emme, alt ıslatma gibi gelişim becerilerinde gerilik, bebeksi davranışlar;
  • Anne babadan ayrılmaktan korkma;
  • Kâbuslar;
  • Yalnız yatmaktan, gök gürültüsü ve şimşekten, yabancılardan korkma gibi yeni korkuların oluşması;
  • Eskiden hiç yapmadığı davranışları yapmaya başlama;
  • Öfke nöbetleri, saldırgan davranışlar;
  • Engellenmeye karşı toleransın az olması;
  • İçe kapanma, aktivitelere, hedeflere karşı duyulan isteksizlik;
  • Aşırı hareketlilik;
  • Anne babayı eskisinden daha duyarlı bir halde izleme;
  • Okul başarısında düşme, okula devamsızlık;
  • Dikkatte azalma;
  • Aşırı dikkat;
  • Takıntılı bir biçimde tekrarlanan oyunlar;
  • Tekrar eden hatırlamalar;
  • Sebebi bulunamayan mide bulantısı, karın ağrısı, baş ağrısı, beslenme ve uyku düzensizlikleri gibi belirtiler gözlenebilir.

BU GENEL HUZURSUZLUK HALİNİN EN AZ BİR AY DEVAM ETMESİ DURUMUNDA BİR UZMANDAN YARDIM ALINMALIDIR.

Ölüm ile ilgili olarak RedhouseKidz yayınlarından çıkan “Yaşam Döngüsü” adlı kitabı ölüm olayını açıklarken yardımcı olması için çocuğunuz ile birlikte okuyabilirsiniz.

Arkabahçe Psikolojik Gelişim Eğitim ve Danışmanlık