Arkabahçe Bilgi Paylaşım Toplantıları (Meslektaşlarımıza Yönelik)
2025 Online Bilgi Paylaşım Toplantıları!
Devamını oku ->Ece Albayrak, Klinik Psikolog & Dr. Olcay Güner, Klinik Psikolog
Çocuklarının cinsel istismara uğradığını fark eden ve bu nedenle psikolojik danışma merkezlerine başvuran ailelerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Herhangi bir destek için başvuramayan ya da suç duyurusunda bulunamayan ailelerin olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda maalesef bu sayı korkutucu boyutlara ulaşıyor. İşte bu nedenle bu yazımızda son derece hassas bir konuya, çocuklarda cinsel istismara, istismarın kısa ve uzun süreli etkilerine ve istismarın hiç yaşanmaması için neler yapabileceğimize değineceğiz.
Çocuk cinsel istismarının evrensel bir tanımı bulunmasa da Amerikan Psikoloji derneğince ve pek çok kurum tarafından kabul edilen tanım, çocuğun yetişkin birey(ler) tarafından cinsel herhangi bir aktiviteye zorlanmasını kapsar. Böyle bir konuyu konuşmak, ele almak zor olsa da çocuk istismarının tanınması ve konu ile ilgili önlem alınabilmesi için bazı şeyleri açıkça konuşulması, bireylerin ve çocukların bilgilendirilmesi gerekiyor. Yine Amerikan Psikoloji derneğine göre çocuk cinsel istismarı çocukların genital bölgesinin okşanmasını, mastürbasyonu, genital teması, vajinal ya da anal birleşmeyi içeriyor olabilir. Ayrıca eylemin cinsel istismar sayılabilmesi için illa fiziksel temasın olması gerekmemekte, cinsel içerikli bir eylemi ya da pornografik görüntüleri izlemeye zorlama ve röntgen gibi çeşitli eylemler çocuk cinsel istismarı kapsamında ele alınmaktadır. İstatistikler kız çocukların daha çok istismara uğradığını göstermektedir. Ancak erkek çocukların bu tarz deneyimleri istismar şeklinde yaşamaları ve bu şekilde bildirme ihtimallerinin daha az olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Cinsel istismarın etkileri çok geniş bir yelpazede kendini göstermektedir. İstismar sonucunda çok çeşitli psikolojik ve davranışsal problemler farklı yoğunluklarda, kısa ya da uzun vadede ortaya çıkabilir. Yaşanan istismarın derecesine göre istismar kurbanları zaman zaman karşı cinse karşı korku ya da uygunsuz cinsel davranış ortaya koyabilmektedir.
İstismarın kısa vadeli ilk etkileri, istismardan sonraki ilk iki yıl içerisinde ortaya çıkmaktadır. Etkiler, istismarın şekline ve çocuğun gelişimsel dönemine göre göre çeşitlilik göstermektedir ancak çocukluk döneminde en sık rastlanan durumlar: suçluluk, güvensizlik, şüphecilik, uyku bölünmesi, yeme bozuklukları, parmak emme yeniden biberon kullanma, altını ıslatma gibi daha küçük yaşlara ait davranışlar sergileme, okulda performans düşüklüğü ve sosyal etkinlikler için isteksiz olmadır.
Bu çocukların bir kısmında da ergenlik yıllarında karşı cinsten uzaklaşma, cinsellikten soğuma veya tam tersine aşırı veya uygunsuz cinsel faaliyetlerde bulunma gözlenebilmektedir.
Bazı durumlarda istismarın etkileri kendilerini çok uzun yıllar sonra göstermektedir. Çocukken istismara uğramış olan yetişkinlerde genellikle depresyon, yüksek derecede kaygı, kendine zarar verme davranışları, madde bağımlılığı, cinsel işlev bozukluğu yaygın olarak görülmektedir. Ayrıca çocukken istimara uğramış kişilerin yetişkin hayatlarında kendilerini fiziksel açıdan istismara edebilecek ilişkiler kurduklarını gösteren araştırmalar bulunmaktadır. Bunun yanında istismara uğramış yetişkinlerin ileriki yaşamlarında çocuklarının da istismara uğradığını gösteren araştırmalar da mevcuttur.
Bazen çocuklar böyle bir deneyim yaşadıklarını ancak bundan olumsuz etkilenmediklerini dile getirebilir. Böyle bir durumda bu çocuğun baskı altında olabileceği, korkmuş olabileceği, duygularını henüz ifade edemiyor olabileceği ve istismarın etkilerinin ilerleyen zamanlarda çıkabileceği ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
Daha önce bahsettiğimiz gibi istismarın etkileri farklı yoğunluklarda farklı zamanlarda ortaya çıkabilir. İstismarın etkilerinin farklılık göstermesinin ardında, çocuğun yaşı, istismarın süresi, sıklığı, kullanılan güç ve istismar eden kişinin çocuk ile yakınlık derecesi gibi faktörler yatmaktadır. Ayrıca çocuğun istismarı yorumlama şekli, bu durumu ne kadar kısa süre sonra güvendiği kişilerle paylaşabildiği önemli diğer etkenlerdendir.
Çocuk, istismardan hemen sonra güvenebileceği bir ortam bulabilmesi, durumu açıklayabilmesi ve çevresindeki kişilerin ona inanıp çözüm üretmeye çalışması durumunda travmanın etkilerinin daha hafif olduğu ve daha kolay atlatıldığı görülmektedir. Ancak birçok yetişkin istismar eş, akraba, kardeş gibi çok yakın bir çevreden geliyor ise, çocuğa inanması zaman alabilmektedir.
Çocukken istismara uğrayan yetişkinler, aile desteğinin, uzman desteğinin, yüksek özgüvenin ve maneviyatın istismarın etkilerinden kurtulmada yardımcı etkenler olduğunu belirtmişlerdir. Aynı şekilde çocuk istismarı hakkına bilgi edinmenin, workshoplara, konferanslara katılmanın, psikoterapi almanın kendilerini daha hissetmelerini sağladığını ve daha normal bir hayata dönmelerine yardımcı olduğunu vurgulamaktadırlar.
Eğer bir çocuğun istismar edildiğini düşünüyorsanız neler yapabilirisiniz?
Özetle, çocuk cinsel istismarı maalesef sadece ülkemizde değil tüm dünyada artış gösteren çok ciddi bir sorundur. Bu nedenle, istismarın etkileri, istismarın nasıl önlenebileceği konusunda bilgi edinmek, doğru uzmanlardan doğru desteği alabilmek son derece önemlidir. Bu nedenle çocuk istismarını iyi tanıyalım ve çocuklarımızı doğru şekilde eğitelim.
Kaynak: American Pscyhological Association Web Site: http://www.apa.org/pubs/info/brochures/sex-abuse.aspx?item=1