Penguen Dersleri
Bir adamla bir penguen arasındaki çok özel dostluğun sıradışı ama gerçek hikâyesi,...
Devamını oku ->ERGENLİK DÖNEMİNDE KAYGI SORUNLARI
Ergenlik döneminde yaşanan fiziksel ve duygusal değişimlerle beraber gencin kaygı hissetmesi doğal bir durumdur. Yaşıtları tarafından kabul görebilmek, geleceğine dair kararlar almak, fiziksel olarak beğenilmek gibi birçok neden bu kaygıları yaratabilir. Ayrıca aşılması gereken sınavlar, okulda arkadaş ilişkileri ve sosyal medya gibi birçok faktörde etkili olmaktadır. Kişilik özelliklerine bağlı olarak, çocuğunuz akademik beklentiler ve gelecek planları ile ilgili olarak zaman zaman artan kaygılar yaşayacaktır. Endişe durumu kalıcı veya aşırı olduğu zaman okulda, işte veya sosyal ilişkilerde potansiyelini kullanmasını engelleyebilir. Sanki her şey kendi kontrolü dışında oluyormuş gibi hissedebilirler. Bu da öfke ve üzüntü gibi duyguların artmasına neden olabilir.
Ebeveynler için kaygı semptomlarını tanımak çok önemlidir.
Kaygı belirtileri ve semptomları nelerdir?
Bu noktada endişeleri olan gence anne baba olarak nasıl yaklaşmalı?
Ergenler ebeveynlerinden anlayış beklerler, duygularının anlaşıldığını hissetmek isterler. Kaygı kaynağının akılcı olup olmadığına bakılmaksızın, gence dinlendiği ve anlayışla karşılandığı hissettirilmelidir. Bazen ebeveyne çok hafif görünen bir neden – yüzünde çıkan bir sivilce, bir sınavdan düşük not almak gibi- ergen için son derece önemli olabilir. Sorunu küçümsemekten, alaya almaktan veya bu konuda şakalar yapmaktan özellikle kaçınılmalıdır.
Bazı endişe belirtileri fark ettiğinizde, yapmanız gereken ilk şey onlarla bu konuda konuşmaktır. Kaygı hakkında bir konuşma başlatarak, aktif dinleme ve empatiye odaklanarak iletişim hatlarını açın.
Destekleyici, nazik ve yargılayıcı olmayan bir ortam yaratarak çocuğunuzun zor zamanlarda size karşı daha rahat açılmasını sağlayabilirsiniz. Bu, nasıl başa çıktıkları ve hangi desteğe ihtiyaç duyabilecekleri hakkında daha iyi bir fikir edinmenize yardımcı olabilir. Çoğu zaman aile yerine arkadaşla paylaşma tercih edildiği için sağlıklı olmayan yanlış çözümlerle kaygısı ile baş etmeye çalışıp çalışmadığını öğrenmeniz önemlidir.
Çocuğunuz size hemen açılsa da ya da paylaşmasa da herhangi bir suçlamada bulunmadan, yargılamadan yaklaşmak, paylaşırken utanç duygusunu azaltmak için yapabileceğiniz ilk şey kaygısını normalleştirmektir. Kaygı hepimizin hissettiği bir duygudur, çözümü vardır ve konuşmak iyi hissettirecektir fikirlerini aktarmamız doğru olacaktır.
İstemediği takdirde kendi kaygılarınızla ilgili örnekler anlatmayın. Çünkü herkesin kaygısı kendisi için en zor ve en aşılması imkânsız olandır.
Bunun yanı sıra kendi yaşam tarzınızın onun için bir model oluşturduğunu da fark edin. Çocuğunuza kaygılanmamasını söyleyip, ufacık olayları büyüterek, onun önünde kaygılarınızı yoğun bir şekilde dillendirmeniz de onu olumsuz etkileyecektir. Annem ve babam bile kaygı ile başa çıkamıyorsa ben nasıl çıkacağım diye düşünecektir. Açıkça göstermeseler de çoğu ergen ebeveynlerini model alır, sizin kaygıyı yönetememe davranışınız ‘bana söylüyorsun ama ya sen’ sorusunu zihinlerinde oluşturacaktır.
Kaygı için ne zaman profesyonel destek alınmalı?
Çocuğun günlük işlevleri etkileniyorsa, sosyal hayatı fakirleştiyse, fazlaca içine kapandıysa, okulu reddediyorsa, bir uzmandan yardım alması için onu destekleyin.