Arkabahçe Bilgi Paylaşım Toplantıları (Meslektaşlarımıza Yönelik)
2025 Online Bilgi Paylaşım Toplantıları!
Devamını oku ->TÜRK PSİKOLOGLAR DERNEĞİ / İstanbul Şubesi
TRAVMAYA PSİKOLOJİK DESTEK / YARDIM MODELİ
Ümran Korkmazlar*, Olcay Güner**, Emre Konuk***
ÖZET
Ülkemizde 17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde yaşanan depremler önemli can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Bu zararların yanında deprem bölgelerinde olayı yaşayan, kitle iletişim araçlarından acı veren görüntüleri izleyen, depremzedelere yardım eden pek çok kişi üzerindeki “psikolojik travma”nın etkileri hala devam etmektedir.
Şu ana kadar yaptığımız çalışmalar bize gösterdi ki; “travmatik olay / felaket öncesi” yapılacak bilgilendirme-eğitim, travmanın etkilerini azaltabilir. Travmaya hazırlık ilk adım ( primer önleme ) olmasına rağmen yaşadığımız felaket öncesinde hiçbirimiz hazırlıklı değildik. Ancak edindiğimiz deneyimlerle “Afet öncesi ve sonrası” müdahalenin artık mümkün olduğunu biliyoruz. Türk Psikologlar Derneği’nin İstanbul Şubesi Travma Eğitim Grubu deprem bölgesinde meslektaşlarımızın yaptığı çalışmalara belirli bir standardizasyon getirmek ve afet sonrası krize müdahale modeli oluşturmak amacıyla “Travmaya psikolojik destek / yardım modeli geliştirmiştir.
Anahtar kelimeler : Travma, doğal afet, psikolojik destek / yardım
SUMMARY
The Turkish Psychologists Association
Istanbul Branch
The Psychological Support / Help Model for Trauma
The earthquakes that occurred on 17.8.1999 and 12.11.1999 respectively, in our country have caused significant loss of life and material damage. Other than this, the survivors who have continued to live in the region, as well as those who have seen the distressing footage of the events as depicted in the media, together with those who have volunteered to help in the region have in varying degrees manifested symptoms of “psychological trauma” which we have faced almost on a daily basis.
The work which has been conducted up to the present has demonstrated to us that an educational / informational input preceding “the traumatic event/disaster” would lessen the negative effects of the trauma. Although, the first step would be to prepare for the trauma (disaster preparedness), evidently none of us were actually prepared prior to the disaster we have lived through. However, our experiences since have demonstrated that it is possible to intervene both before and after the devastation. The Istanbul Branch of The Turkish Psychologists Association has aimed at developing a model for “Early and Acute Intervention to and Rehabilitation of Trauma”, in order to establish some form of standardisation to the work of our colleagues in the field.
Key words : Trauma, disaster, psychological support / help
* Doç. Dr., İst. Tıp Fak. Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD.
** Uzm. Psk., Davranış Bilimleri Enstitüsü, İstanbul
***Uzm. Psk., Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı
Davranış Bilimleri Enstitüsü, İstanbul
GİRİŞ
Günlük deneyimlerin çok ötesindeki beklenmedik, önceden kestirilemez olaylar kişilerin yaşamlarını alt üst edebilir. Ani bir travmanın ardından, bireyler olağanüstü bir şaşkınlık ve korku hissetmeleri yanı sıra kendi duygu ve davranışlarını anlayabilmekte de güçlük çekerler (Herbert, 1999). Ursano ve arkadaşları (1999) travmaya tepkinin 4 dönem içerdiğini belirtmişlerdir:
Travma sonrasında iyileşme için herkesin profesyonel yardım alması gerekmez. Travmanın etkilerinden kurtulabilmek için yaşanılan olayın bireyin gündelik yaşantısı içine yerleştirilebilmesi gerekir. Ancak deprem gibi olağandışı deneyimler birey tarafından kolay anlaşılamadığından ve kabul edilemediğinden sindirilebilmeleri oldukça güç olmaktadır. Profesyonel yardım bu noktada gerekli olabilir. Bu yardımdan ne kadar yararlanılacağı yaşanan travmanın tipine ve şiddetine felaketzedenin daha önceki yaşam deneyimlerine; sorunla başa çıkma becerilerine; çevreden alınan desteğin düzeyine bağlıdır (Ayalon ve ark. 1999, Herbert, 1999).
Travmatik bir olay sonrasında kişilerin %15-20 sine yakını birkaç dakika içinde kendisini toplayarak diğerlerine yardım ve liderlik ederler. %70-75’i bu lider olan kişilerin yardımına açıktır. Doğru yönlendirilirlerse TSSB semptomları göstermezler. %10-15’lik bir bölümü ise profesyonel bir yardıma ihtiyaç duyarlar. Diğerlerine lider olabilecek %15-20’lik kesim “Erken Müdahale” yöntemlerinden çok yararlanırlar ve iyileştirici etkiyi diğer %70-75’lik gruba da bulaştırırlar. Böylece % 15’lik grubu erken müdahale çalışmalarına alarak, %80-85’lik bölümüne yardım edilmiş olur (Ayalon 1999).
Literatürde belirtildiği gibi,“travmatik olay/afet öncesi”yapılacak bilgilendirme – eğitim travmanın etkilerini azaltabilir (Ayalon ve ark. 1999, Lahad 1997). Travmaya hazırlık primer önlemenin ilk adımı olmasına rağmen yaşadığımız felaket öncesinde hiçbirimiz hazırlıklı değildik. Ancak edindiğimiz deneyimlerle “afet öncesi ve sonrasına müdahale”nin mümkün olduğunu biliyoruz.
Okuyama’nın (1999) belirttiği gibi özellikle çocuklar, temel ve karşılıklı güvenin olmadığı bir ortamda desteklenmemeleri halinde yetişkinlere kıyasla problem gelişmesine daha eğilimlidirler. Çünkü onların zihinsel, duygusal fonksiyonları henüz tam gelişmemiştir. Çocuk, gelişimi boyunca felaketin acı dolu tecrübelerinin üstesinden gelmesi doğrultusunda psikolojik yardım ile desteklenmelidir (Okuyama 1999).
Auerbach ve Spiritto (1986), Pynoos ve Nader (1990) felaket durumlarında önleyici müdahele dönemleri tanımlamışlar; her faz için çocuklara ve ailelere yönelik müdahale stratejilerinden söz etmişlerdir:
Felaket Öncesi Uzun Dönem: Bu dönemde ruh sağlığı alanında çalışanlar beklenen felaketle ilgili planlamalara katılabilirler. Program geliştirmeye yardımcı olurlar. Toplumun gereksinimlerini önceden görerek felaketle karşılaşıldığında uyum sağlanmasında rol oynarlar.
Felaket Öncesi Akut Dönem: Çok yakında ya da her an olabilecek felaketin duyurulduğu dönemdir. Çocuk Ruh Sağlığı alanında çalışanlar çocukların ve ailelerin gereksinimlerini hedefleyen mesajları planlar ve medya ile çalışırlar.
Felaket Sonrası Akut Dönem: Bu dönemde felaketin hemen sonrasında doğabilecek ihtiyaçlara cevap vermek için telefonla danışmanlık hattı, acil koruma için ihtiyaç taraması, okullarda konsültasyon, ebeveynlerle toplantılar, medya ile konsültasyon gibi hizmetlere yer verilir. Özellikle küçük çocuklara ilkyardım programı, somut açıklamalar, tutarlı güvenli bakım, korku ve duyguları dile getirmelerine yardımı içermelidir.
Felaket Sonrası Uzun Dönem: Bu dönemde felaketten elde edilen bilgiler, felaket programları gözden geçirilebilir. Felaketle baş etme planları modifiye edilebilir.
Türk Psikologlar Derneği öncelikle erken müdahale çalışmalarına ağırlık vermiştir. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden sonra psikolojik yardım amaçlı çalışmaların çok çeşitlilik gösterdiği Derneğimizin İstanbul Şubesi tarafından fark edilmiş bu ve soruna çözüm yolları aranmıştır.
AMAÇ
Deprem bölgesinde meslektaşlarımızın yaptığı çalışmalara belirli bir standardizasyon getirmek ve etkili bir model oluşturmak amacıyla “Travmaya Psikolojik Destek / Yardım Modeli” geliştirmek hedeflenmiştir. Model, çeşitli ülkelerden gelen travma konusunda uzmanlaşmış meslektaşlarımızın kurs, seminer, çalışma grupları, deprem bölgesindeki ilk deneyimlerimiz, gözlemlerimiz ile literatür bilgilerinden yararlanılarak (Ayalon ve ark. 1999, Ayalon 1999, Cohen ve ark.1997, Lahad 1997, Meichenbaum 1994, Potton 1991, Pynoos ve Nader 1990,Schultz ve Dietrich 1983, Wolmer ve ark. 1999,Yalom 1980) geliştirilmiştir.
YAYGINLAŞTIRMA
Bir Doç. Dr., 3 Klinik Psikolog, 4 Psikologdan oluşan TPD İstanbul Şubesi Travma Eğitim Grubundan 4 kişi, 27-30.8.1999 tarihleri arasında İsrail “Afet Sonrası Kriz Müdahalesi ve Stres Önleyici Rehabilitasyon Programı”nda Prof.Dr.Ofra Ayalon ve ekibi tarafından eğitilmişlerdir.Bu ekip,Modeli oluşturduktan sonra meslektaşlarımıza yaygınlaştırmada, eğitimde ve organizasyonda görev almıştır. Travma ekibi, 3 Eylül – 15 Kasım 1999 tarihleri arasında 15 –20 kişilik gruplar oluşturarak 280 meslektaşımıza ve yakın meslek grubu üyelerine tam gün uygulamalı olarak modelin eğitimini vermişlerdir. Bu eğitimlere katılan 100 meslektaşımız şubemiz adına deprem bölgelerinde gönüllü olarak çalışmıştır. Yapılan eğitime katılan ve alanda çalışan ekipler haftada 1 gün toplanmış, bilgi alışverişinde bulunmuş ihtiyaç duyuldukça yeni çalışmalar organize edilmiştir.
YÖNTEM VE TEKNİKLER
Bu model terapi amacıyla değil psikolojik destek/yardım hedeflenerek geliştirilmiştir. 6 yaş üzerindeki bütün bireylere 5 – 15 kişilik gruplar halinde uygulanabilmektedir. Model, aşağıda önerildiği şekilde tümüyle uygulanabileceği gibi, çalışılan mekan, zaman, kişi, yaş grubu gibi faktörler göz önüne alınarak, ihtiyaca ve şartlara uygun bölümler halinde de uygulanabilir. Bu durumda uygulama süresi 1 – 6 saat arasında değişkenlik göstermektedir.
yaşantıya maruz kalmış kişilerin iki liderli bir grup toplantısında; duygu düşüncelerini anlatma, dinleme, bilgilenme ve paylaşım yolu ile fark etmeleri, düzene sokmaları, anlamlandırmaları ve yeniden yapılandırmaları olarak tanımlanabilir. Psikolojik Debriefing grupları, grup terapi değildir. Ancak iyileştirici bir etkiye sahiptir. Rijit olmasa da belli bir yapıya sahiptir (Ayalon ve ark. 1999, Wolmer ve ark. 1999).
Psikolojik Debriefing grubu şu amaçlarla yapılır:
Psikolojik “debriefing” grupları için gereken format:
Grup oluşturulduktan sonra gizlilik ve güvenirlik anlaşması yapılır ve aşağıdaki sorular sıra ile herkese sorulur (Ayalon ve ark. 1999) :
“art” terapi bireysel ya da grup şeklinde uygulanabilir. Sözel olmayan ifade tekniklerindendir. Doğal seslerin olduğu / klasik müzik eşliğinde en rahat pozisyonda oturulur. Her türden kolaj, resim, heykel malzemelerini diledikleri gibi kullanarak yaşadıkları olayı işlemeleri istenir. Daha sonra iyileştirici konular verilerek uygulamalar tamamlanır. Grupla paylaşımları, duygularını dile getirmeleri desteklenir (Ayalon ve ark. 1999).
3.İyileştirici Hikayeler:
Terapist ile hasta arasında bir aracı olarak kullanılabilen hikayeler önemli bir yardım kaynağıdır. Hikayeler hasta için özdeşleşme zemini oluşturur. Aynı zamanda koruyucu da olur. Hasta hikaye ile ilişkilendirerek kendi çatışmaları hakkında konuşabilir. Hikayeler özellikle direnç noktalarında değerini gösterir. Uygun zaman ve şekilde kullanıldığında, bir hikaye terapötik çabanın merkezi olup, tutum ve davranışlarda değişikliğe neden olabilir. Ancak yanlış dozda, içtenliksiz bir biçimde ahlak dersi gibi verildiğinde tehlikeli sonuçlara yol açabilir (Ayalon ve ark. 1999, Peseschkian, 1997).
Psikoterapide kullanılan hikayeler “ayna işlevi” görebilir. Kişi hikayelerdeki imgelerle özdeşleşir, gereksinimlerini hikayeye yansıtabilir. Hikayenin anlamını o anki psikolojik durumuna uygun olarak oluşturabilir. Bu tepkiler kendi başına terapötik çalışmanın nesnesi haline gelebilir. Hikayeler bazen “model işlevi” görebilir. Çatışma durumlarını yeniden ortaya koyar ve olası çözümler sunarlar. “Aracı işlevi” de hikayelerin önemli bir özelliğidir. Konu hasta yerine hikayenin kahramanıdır. Bu yolla üç boyutlu hasta-hikaye-terapist süreci başlar. Hikaye bir filtre işlevi görür. Hikayelerin bir başka özelliği de “depo etkisi” dir. İmgeleri nedeniyle hikayeler, kolayca korunup farklı durumlara uygulanabilir. Kişiyi uzun süre etkiler ve onu terapistten bağımsızlaştırır (Ayalon 1998; Ayalon ve ark. 1999, Peseschkian, 1997).
Ayalon ve arkadaşları (1999) felaket sonrasında bireyin başa çıkma becerilerini incelediklerinde altı farklı rahatlama kanalı kullanıldığı düşünülmüştür. Bu başa çıkma kanalları şunlardır: İnanç (Belief), Duygular (Affect), Sosyal (Social), İmajinasyon (Imaginative), Bilişsel (Cognitive) ve Fiziksel (Physiological). Kısaca kanallar BASIC-Ph olarak isimlendirilmiştir. Bu, her kişinin başa çıkma mekanizmasını bütün olarak ele alan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım aşağıdaki kuramlara dayanılarak geliştirilmiştir (Lahad 1999, s.137) :
KİŞİSEL DEĞERLER B İNANÇ FRANKL MASLOW | DUYGULAR A DUYGU FREUD ROGERS | ORGANİZAS- YON SOSYAL ROLLER S SOSYAL ERİKSON ADLER | ESPRİ I İMAJİNASYON JUNG DE BONO | REALİTE BİLGİ C KOGNİSYON LAZARUS ELLIS | HAREKET PRTİKLİK Ph FİZİKSEL PAVLOV WATSON |
TUTUMLAR İNANÇLAR HAYAT GÖRÜŞÜ ANLAM VERME | DİNLEME BECERİLERİ DUYGULAR KABUL ETME İFADE ETME | SOSYAL ROL YAPILANMA BECERİLERİ GÜVENLİ DAVRANIŞ GRUPLARI ROLE-PLAYING | YARATICI OYUN PSİKODRAMA YÖNLENDİRİLMİŞ FANTAZİ “SANKİ” “GİBİ” SEMBOLLERİ | BİLGİ REFERANS LİSTESİ PROBLEM ÇÖZME İÇ KONUŞMA | AKTİVİTELER OYUNLAR EGZERSİZLER RAHATLAMA GEVŞEME YEME ÇALIŞMA |
Bu rahatlama kanalları ile pek çok çalışma planlanabilir. Örneğin altı parçalı hikaye oluşturmak bunlardan biridir. Bu tür çalışmalarla kişinin hangi rahatlama kanalını/kanallarını baskın olarak kullandığı saptanabilir. Bireyler bu konuda bilinçlendirilebilir ve/veya daha sonra yapılacak terapi, rehabilitasyon çalışmaları bu yönde geliştirilebilir (Ayalon, 1999).
Güvenli Yer Egzersizi: Travmatik olayla başetme becerileri güçlendirilirken güvenli yer egzersizi ( safe place ) sıklıkla kullanılmaktadır (Ayalon ve ark. 1999). EMDR ( Eye Movement Desensitization and Repropcessing ) tekniğinde de, seanslarda hastanın üzüntüsünü azaltma becerisini sağlayabilmek için kullanılmaktadır. Terapist, vakadan kişisel bir sakinlik ve güvenlik hissi yaratan ve kolayca çağrışımlar yapabileceği “güvenli bir yer” imgesi tanımlamasını ister. Çocuklardan güvenli yerin resmini çizmesi de istenebilir (Ayalon 1998; Shapiro 1995).
6 yaşın üzerindeki depremzedelere, genellikle psikolojik “debriefing grupları”dan hemen sonra rahatlama egzersizleri yaptırılmıştır. Canlılığı arttırmak, sağlıklılık duygusu ve rahatlama amacı güden otojen training, solunum egzersizleri uygulanmıştır
( Ayalon ve ark. 1999, Schultz ve Dietrich 1983, Wolmer ve ark. 1999 ).
Bu model 1.9.1999 tarihinden itibaren aşağıda belirtilen bütün alanlarda kullanılmış ve olumlu sonuçlar elde edilmiştir (Korkmazlar ve ark. 1999) :
Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi Travma Eğitim Grubu Çalışanları’nın ve bu gruptan eğitim alarak Travmaya psikolojik destek / yardım modelini alanda uygulayan meslektaşlarımızın deneyim ve gözlemleri şu yöndedir:
Travmaya maruz kalmış popülasyon, bu modelde tanımlanan uygulamalara katıldıktan sonra, felaket ve felaketin uzun dönemli etkileriyle daha kolay baş edebilmektedir. Çünkü bu model toplumun baş etmeye yönelik içgücünü aktive etmeyi hedeflemektedir. Bu gözlem, M. Lahad ve ekibinin “Community Stress Prevention Centre” çalışmalarındaki gözlemlerle de uygunluk göstermektedir (Ayalon ve ark. 1999,Cohen ve ark, 1997).
Yapılan çalışmalar sonucunda bu modelin, hem çocuklar hem de yetişkinler üzerinde (özellikle gruplarda) etkili, pratik ve ekonomik olduğu gözlenmiştir. Gözlemlerimize göre model bütün haliyle uygulandığında daha etkili olmaktadır. Özellikle modelde yer alan psikolojik “debriefing” yöntemini tek başına kullanmak yerine, kısa bir bilgilendirme ve “art” terapi ile birlikte destekleyerek kullanmanın, yöntemin iyileştirici etkisini arttırdığı; “debriefing” dışındaki diğer tekniklerin ise tek başına kullanılmaya da elverişli olduğu gözlenmiştir.
Modeli kullanan meslektaşlarımızın psikoterapi/danışmanlık, grup yönetme beceri ve deneyimleri de modelin başarısında etkili olmaktadır.
Sonuç
Travma sonrasında koşullar, ölçüm yapmayı güçleştirmektedir. Güç koşullar altında oluşturduğumuz ve uyguladığımız bu modelin yararlı sonuçlarını uygulamaya katılan tüm meslektaşlarımız gözlemlemiş ve ifade etmişlerse de, bilimsel araştırma teknikleriyle istatistiksel bir değerlendirme yapılamamıştır. Meslek grubu olarak birlikte, organize hareket etmek, standart bir model ile yaşadığımız afetin olumsuz etkilerini azaltmak psikolojik destek olmak hedeflenmiştir. Sonuç olarak bu model ile hedefimizi büyük ölçüde gerçekleştirdiğimiz söylenebilir.
Ayalon, O. (1998) Reconciliation-Charging the Face of the Eneny.Comminity Stress Prevention vol.3,s:62_75.
Ayalon, O. ve Ark. (1999). “Afet Sonrası Kriz Müdahalesi ve Stres Önleyici Rehabilitasyon” Seminer Notları, İstanbul: 27-30.8.1999.
Ayalon, O. (1999). Helping the Helpers. Integration of Theories and Tools in Traumatherapy. Nord Internatioanal Trauma Consultancy,Tivon,Israel.
Cohen, A., Lahad M, Ankor C. (1997). Stress Intervention Programme with Adolescents, Community Stress Prevention, Vol: 1-2, Second Edition,s.146-153.
Galante R ,Foa D (1986)An Epidemiological Study of Psychic Travma ard Treatment Effectiveness for Children after a Naturel Disaster.J.of Am.Acad.of child Psychiatry,25,3:357-363.
Herbert, C. (1999). Deprem Sonrası Ortaya Çıkan Psikolojik Tepkiler ve Kendi Kendine Yardım Yöntemleri (Türkçe Yayına Hazırlayan M.Z. Sungur) Özel Baskı.
Korkmazlar Ü, Güner O, Dinçer N, Pamuk Ş, Aygölü F, Eke İ, Yüksek H, Konuk E.(1999). Türk Psikologlar Derneği Deprem Faaliyetleri, Türk Psikologlar Bülteni, Cilt 5, Sayı 15, sayfa 17-21.
Lahad, M. (1997). Basic Ph- The Story of Coping Resources. Community Stress Prevention, Vol:1-2 Second Edition, pp. 117-145.
Meichenbaum, D. (1994). A Clinical Handbook/Practical Therapist Manual for Assessing and Treating Adults with Post-Traumatic Stress Disorders, Institute Press.
Okuyama M (1999). Travma Sonrası Stres Bozukluğu:Tıbbi tedavi,sağlık ve klinik psikoloji ile ilgilenen kişiler için. Türk Psikoloji Bülteni, Cilt 5, Sayı 15, sayfa 59-64.
Peseschkian, N(1997). Doğu Hikayeleriyle Psikoterapi. Çev. H. Fışıloğlu 1997, Sistem Yayıncılık.
Potton, L.E., Byrant,E.C. (1991). “After The Earthquake : Organizing to Respond to Children and Adolescents,” Psychiatric Annals Sept.
Pynoos, R.S., Nader,K. (1990). Prevention of Psychiatric Morbidity in Children After Disaster. Preventing Mental Health Disturbances in Childhood,APPI. Washington D.C. U.S .
Schultz IH, Dietrich L (1983) Ottogen Training. George Thieme Verlag Stuttgart.çev.M.Arman.Arkadaş Tıp Kitapları.Sermet Matb.Kırklareli.
Shapiro, F (1995). EMDR Level 1, Training Manual, EMDR Institute, Inc.USA.
TPD Deprem Özel Çalışma Grubu (1999). Depremin Psikolojik Sonuçlarını Tanıma ve Hafifletme. Başbakanlık Basımevi. Ankara.
Ursano, R.J., Fulleron, C.S., Norwood, A.E. (1999). Psychiatric Dimensions of Disaster: Patient Care, Community Consaltation, and Preventive Medicine. APA Online, Practice of Psychiatry.
Wolmer L., Laor N., Hamiel D. (1999) “Deprem Sonrası Ruhsal Travmaya Yönelik Terapötik Eğitim Programı” Seminer Notları, İstanbul: 8-10.10.1999.
Yalom, I (1980) . Varoluşçu Psikoterapi. Çev: Z. İyidoğan 1999, Kabalcı Yayınevi, İstanbul.