Çocuk Görselleri Rastgele Paylaşılamaz

Çocuk Görselleri Rastgele Paylaşılamaz
24 Ağustos 2021
Etiketler: ,
Kategoriler: Makalelerimiz, Popüler Makalelerimiz

22/ 08/ 2021

Olcay Güner, Dr. Klinik Psikolog

Çocuk Görsellerini Medyada Paylaşmadan Önce Birkaç Kez Düşünmeliyiz!

Çocuk fotoğraflarını ve videolarını paylaşırken amacımızın ne olduğunu birkaç kez düşünüyor muyuz? Her paylaşımın bir amacı vardır. Paylaşımlardan bazıları haber niteliği taşıyabilir. Örneğin bir savaş fotoğrafçısı zor durumdaki bir savaş mağduru çocuğun fotoğrafını paylaşarak devletlere, hükümetlere savaşın nelere mal olduğu mesajı vermek isteyebilir. Bu paylaşımlar aşırıya kaçmaz ise insanlıkta bir bilinç oluşturabilir. Ancak bu paylaşımlar artarsa ve kitleler tarafından kanıksanarak normalleştirilirse zarar verici de olabilir. Yangından çıkarılmış bir çocuğun kurtarılış anını, hastane görüntülerini, olay sonrası yaşantısını paylaşmanın haber değeri var mıdır tartışılır. Haber değerlidir, sevindiricidir ama çocuğun görüntüsü, kimliği aslında ailesi ve çok yakınları dışında kimseyi ilgilendirmez. Çocuğun tam görüntüsünü vermeden kurtarıcısına teşekkür edercesine elini tutan bir detayı görüntülemek daha değerli bir haber olabilir. Bu detayın toplumu olumlu yönde etkileme ve çocuğu deşifre etmeme özelliği vardır. Tacize uğramış, kaza geçirmiş, zorbalığa uğramış, suç işlemiş çocukların görüntüleri ve kimlikleri de sadece o çocukların yakınlarını ilgilendirir. Bu çocukların görsellerini paylaşmak o çocukları belki de ömür boyu etiketler.

Araştırma ya da raporlarda kullanılan çocuk fotoğrafları da söz konusu olabilir. Bu fotoğraflar ancak çocukların gerçek ihtiyaçlarını, araştırma konusunun içeriğini, amacını, hedefini vurguluyorsa kullanılabilir. Ancak bazen bazı rapor ve araştırmalarda çocuk fotoğrafları sadece dikkat çekme amacı taşır. Böyle bir durumda görseli kullanmak doğru değildir.

Çocuk görsellerini ailelerinden izin alarak kullanmak da başka bir etik ikilemdir. 18 yaşından küçük çocuklar ailelerinin yayınlanmasına izin verdikleri görsellerden zaman ilerledikçe, büyüdüklerinde, bilinçlendiklerinde rahatsız olabilirler. Kendilerini afişe edilmiş hissedebilirler. Ailelerini suçlayabilirler. Bu konu ile ilgili olarak ailelerine dava açan çocuklar dahi vardır.

Bazı çocuk fotoğrafları ise estetik bulunduğu için sanat amacı ile çekilir ve çocuklardan habersizce yayınlanır. Bu da tartışmalı bir durumdur. Bir çocuk fotoğrafı üzerinden para, şan, şöhret, ödül kazanıyorsanız izinli bir kullanım yapmanız gerekmez mi? Sizin çok estetik bulduğunuz bir fotoğraflar çocuklar için utandırıcı olabilir.

Peki ya sosyal medyada kendi çocuklarının fotoğraflarını neredeyse doğduğu günden itibaren yayınlayan anne babalar? Bu durum çocukların gizlilik haklarını ne kadar ihlal ediyor? Muhtemelen bunu farkına varacak yaşlara gelen çocuklar paylaşımları “normal” kabul ederek “mahremiyet” kavramını oldukça geç farkına varacaklardır. “Mahremiyet bilinci” geç gelişen bu çocuklar “dijital kimlik”lerinin gölgesinde bir kimlik geliştireceklerdir. Yapılan çalışmalarda birçok çocuk kendilerinden izinsiz olarak yapılan bu paylaşımlardan oldukça rahatsız olduklarını dile getirmişlerdir. İstenmeyen içerikleri yayınlamak anne baba bile olsanız, kişilik hakları ihlaline girer.

Ayrıca sosyal medyada yapılan paylaşımların her mecrada farklı amaçlarla kullanılabileceğini de bilmemiz gerekir. Sosyal medyaya çocuğunuzun görsellerini yayınlıyorsanız, bunun sokaklardaki pek çok reklam panosuna çocuğunuzun fotoğrafını yapıştırmakla aynı anlama geldiğini bilmelisiniz. Çocuk istismarının oldukça yaygın olduğunu da düşünerek çocuklara özel görselleri paylaşmamakta fayda olduğunu vurgulamak gerekir.

Bu durumda çocuk görsellerini paylaşmadan önce çocuğun mahremiyetini ve gelecekte ona hissettireceklerini hesap ederek dijital yüklemeler yapmalıyız. Her içerik yayınlanamaz, bazı içerikler özel kalmalıdır. Her anın paylaşılması çocuğunuza özel hiçbir anınızın kalmadığını da hissettirebilir. Dijital ortamlardaki izler pek çok kez silinip, yok edilemeyebilir. İleride çocuklarınızın zorbalığa uğramasına, özel yaşamının deşifre edilmesine sebep olabilir.

Kısacası, bir çocuk görseli paylaşmadan önce şunları düşünmekte fayda olabilir:

  • Bu görseli paylaşma amacım ne? Dikkat çekmek, ün sağlamak, para kazanmak, beğeni toplamak vb. amaçlarım varsa vaz geçebilirim.
  • Beğeni kazanmak uğruna çocuğumun zayıflıklarını, özürlü yanlarını, engelini deşifre ederek, komik olmaya mı çalışıyorum?
  • Bu görsel çocuğum hakkında olumsuz bir dijital iz bırakıyor mu?
  • Bu görsel çocuğun çok özel bir anını mı içeriyor? Ona özel mi kalmalı?
  • Bu paylaşımlar çocuğun gizlilik, mahremiyet algısını nasıl etkileyecek?
  • Çocuğum mahremine rahatlıkla giren ve sergileyen ebeveynlerinden sonra mahremine girme teşebbüsünde bulunan diğerlerine karşı gereğinden fazla açık olabilir mi?
  • Paylaşımlarım kötü niyetli kişilere malzeme olabilir mi?
  • Çocuğumu farkına varmadan cinsel bir obje haline getiriyor olabilir miyim? Daha sonra o da kendini, bedenini cüretkarca sergilemeye başladığında bundan rahatsız olacak mıyım?
  • Çocuğum bu görsellerin paylaşılmasından ileride rahatsızlık duyabilir mi? Beni suçlayabilir mi? Bu olasılıklar varsa paylaşmamak daha mı doğru?
  • Çocuğumu kendi yaşamımın reklam malzemesi haline mi getiriyorum? Onun bir birey olduğu gerçeğini göz ardı mı ediyorum?
  • Çocuğum için farkına varmadan sosyal medyada “dijital bir kimlik” mi tanımlıyorum? Onun kendini gerçekleştirmesinde özgürce karar vermesine engel mi oluyorum?
  • Çocuğumun bu fotoğrafını tüm reklam panolarında görmek beni veya onu rahatsız eder mi? Sosyal medyanın reklam panolarından pek de farkı yok!